Bizler, çocukların hayal gücünü besleyen yaşantılar oluşturmanın, onların duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimlerine olumlu katkılarının farkında olarak; çizdikleri ya da anlattıkları sarı bulutları, yeşil karıncaları ve zaman makinesi maceralarını dinlemeyi ve izlemeyi çok seviyoruz.
Doğada yaptığımız yürüyüşler, özgürce koşturdukları, oyun kurdukları ormanlık alanlar, gökyüzünün bize çatı olduğu zamanlar, kozalaklar ile deniz kabukları ya da masal torbaları, çocuk kitapları, ritim çubukları ve buna benzer bir çok şey…
Özgünlüklerini, kendilerine dair cümlelerini
oluştururken uğradığı duraklar.
Johan Huizinga’ya göre insanoğlu doğuştan “homo ludens”, yani oynayan insandır.
Bir yetişkinin kurgulamadığı,müdahale etmediği,bizzat çocuk tarafından ve kendiliğinden başlayan oyun, yapılandırılmamış oyundur ki bizim için tam da lazım olan budur. Oyunda çocuk kendisidir.
Takımımız
Kurucu
Koordinatör
Drama Öğretmeni
Uzman Psikolog
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
İngilizce Öğretmeni
Sanat Öğretmeni
Aşçı
Temizlik Görevlisi
Doğa temelli öğrenme / Açık alanda öğrenme
Sınırların dışına çıkarak ormanlarda, sahillerde, patikalarda ve doğanın sunduğu doğal malzemelerle oyun oynadıklarında, çocukların yaratıcılıkları gelişir. Problem çözme, konsantrasyon, denge ve koordinasyon yetenekleri güçlenir; estetik bakış açıları ve hayal güçleri genişler.
Doğa, çocuklara sonsuz keşif fırsatları sunar. Merak duygusunu uyandıran bu keşifler, öğrenmeye giden ilk adımdır. Doğada vakit geçiren çocuklar, sadece keşfetmekle kalmaz, aynı zamanda doğayı korumayı ve ona duyarlı bireyler olmayı öğrenirler.
Çocuklarınızı doğaya götürün, çamurla oynamalarına, kirlenmelerine ve denemelerine izin verin. Unutmayın, doğa ve deneyim, en değerli öğretmenlerimizdir.